Derin ve huzursuz bir uykudan uyandırıldım.
Geceyi seviyorum… fakat bu haldeyken çekilmez oluyor.
Sanki yatağın altından biri sürekli nefesimi sayıyor gibi.
Daha da gerildim. Müzik dinlemek istemiyorum, kitap okumak istemiyorum;
kafamda ne...
Derin ve huzursuz bir uykudan uyandırıldım.
Geceyi seviyorum… fakat bu haldeyken çekilmez oluyor.
Sanki yatağın altından biri sürekli nefesimi sayıyor gibi.
Daha da gerildim. Müzik dinlemek istemiyorum, kitap okumak istemiyorum;
kafamda ne varsa hepsini yazıya döküyorum…
ama kelimeler de bana oyun oynuyor.
Biraz önce “sus” yazacaktım, parmaklarım “kus” yazdı.
Telefon bile benimle dalga geçiyor gibi. Düşüncelerim ışığı açmadan önceki o loş an gibi:
hem gerçek, hem kabus, hem saçma.
Bugün içimde hafif bir çürüme kokusu var,
ama garip şekilde alıştım artık—
kendi kendimi izlerken eğlenen biri gibiyim. Geceyle kavga etmiyorum,
o zaten benden güçlü.
Ben sadece olanı olduğu gibi yazıyorum:
çöken, genişleyen, anlamsızlaşan bir zihin.
Biraz karanlık, biraz komik,
tam bir absürt tiyatro sahnesi.
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!