Geri
Nietzsche Yaşamı ve Felsefesi - Türk Düşüncesin...
Nietzsche Yaşamı ve Felsefesi - Türk Düşüncesin...
Yazar:
Baha Tevfik
0.0
PUAN
0
İNCELEME
0
ALINTI
Bir Öncü Aydın: Baha Tevfik’in Yaşamı ve Felsefesi 1881 yılında İzmir’de doğan Baha Tevfik, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul’a gelmiş ve bugünkü ismiyle Siyasal Bilimler Fakültesini (Mülkiye) bitirmiştir. Bu arada Baha Tevfik, 1908 yılından itibaren bir yandan gazetecilik mesleğini yürütürken diğer taraftan da, birçok telif ve çeviri eser yayınlayarak kısa zaman içinde Türkiye’de, yeni bir çığırın oluşumuna öncülük etmeye çaba gösteren bir Türk aydınıdır. Nitekim Baha Tevfik daha sonra Balkan Harbi sırasında yaklaşık 11 cilt tutacak şekilde 'Bilimsel ve Felsefî Yenileşme' anlamına gelen 'Teceddüd-ü İlmî ve Felsefî' adı altında bir kütüphane kurma teşebbüsünde bulunarak, bir anlamda da ülkemizde felsefî ekolleşmeye ilk defa yönelen bir felsefecidir diyebiliriz. Bu suretle o, pozitivist, evrimci ve materyalist bir düşünce cereyanını 19. Yüzyıl Türkiye’sinde büyük bir azimle yaratmaya çalışmıştır. Ancak bu arada hemen belirtmeliyiz ki; materyalist, pozitivist ve hatta bazı noktalarda ateist sayabileceğimiz 19. Yüzyıl Osmanlı aydını ve düşünce adamlarından birisi olan Baha Tevfik’e, bu tür felsefî kanaatlerinden dolayı ve kültürel, düşünsel faaliyetleri nedeniyle ne siyasal yönetimce ne de toplum tarafından fiili ve idarî hiçbir baskı uygulanmamıştır.Onun materyalist ve özellikle dinsel inançlara ve geleneksel yerleşik kanaatlerine hücum eden entelektüel düzeydeki yazılarına karşı yine o dönemin metafiziğe taraftar teist ve spiritualist aydınlarınca salt düşünsel bir zeminde yanıt verildiğini bilmekteyiz. Örneğin burada İ. Fenni Ertuğrul ve Ferit Kam’ın, Baha Tevfik’in, L. Büchner’den çevirdiği 'Madde ve Kuvvet' vesilesiyle ve materyalist felsefeye karşı yapmış oldukları eleştirel karşıt fikrî, yazınsal hücumlarını hatırlatmalıyız. Ancak bu düşünürler üzerine günümüz akademik çevrelerinde son derece yüzeysel çalışmaların ötesinde, ne yazık ki, sağlıklı ve bütüncül bir bakış açısından beslenen bilimsel ve felsefî araştırmalar yapılamamıştır. Felsefe geleneğimizin bu döneminde yer alan gerek materyalist gerekse de, ruhçu dünya görüşlerini temsil eden ekollere ve aydınlarına ilişkin yapılan çalışmalar ise H.Ziya Ülken, Z.Fahri Fındıkoğlu, Sabri Ülgener, T.Z.Tunaya, Niyazi Berkes ve Mete Tunçay’ın Türk düşüncesinin yakın geçmişine ilişkin değerlendirmeleri içeren çalışmalarının ötesine gidebilmiş değildir. (Tanıtım Bülteninden)
Henüz inceleme eklenmemiş.
Henüz alıntı eklenmemiş.