Geri
Gözde renk, yerde mevsim yaratan yedi güneşin altındaYarısı madde, yarısı ruh, öyle bir dünyaydı mekân...Kilimi yeşil çayır, çatısı gök kubbeden obaydı;Sesi Orhun Nehri akışlı, rengi akbuğdaydı;Dört yanı alkımlı, çevreni yaydı mekân.Yaprak hışırdaşır, kanat sesi duyulurAlageyik koşuşlu sır ormanlarında;Zümrüt Hüma uçuşlu semalarındaÖzgür nefesiydi bereketi, biteği.Geçit vermez demir dağlarınınYollarına yazılırdı bir destan...Bengütaşını yontan adsızın;Aşkına savaşan ilkeli kızın;Ozanlar sesi ıklığ, kopuzun;Kadim yurduydu o mekân.Ezelden geleceğe mirasıydıOngun bahar yağmurlarınınSularında yıkanan Oğuz'un...Bir mekân ki o, Bengibozların;Savruk yeleli beyaz, doru ve al,Güz rüzgârıyla yarışan ala atların;Ruhundan süzülüp yeniden doğanKımız memeli, şahlanan kısraklarınŞairin Davet'ini alıp önceki asırlardanSilinmez izler bırakıp 'Uzak Asya'dan'Dağlarına gün değimi vardığı Anadolu'ydu...İçinde korkusuz Kan Turalı'lar, nice delikanlılar;İnce Belli Banuçiçek, Sarı Selcen, Çalı Kuşu Alçin'ler;Ağam hey! Kaşları yay, yüzleri ay nice güzeller vardı...(Tanıtım Bülteninden)Sayfa Sayısı: 223Baskı Yılı: 2015Dili: TürkçeYayınevi: Ötüken Neşriyat
Henüz inceleme eklenmemiş.
Henüz alıntı eklenmemiş.