Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
'Şimdi artık anlayabiliyorum ki, –bunu anlamayı öğrettin bana!– bir kızın, bir kadının yüzü, bir erkek açısından alışılmadık ölçüde değişkendir. Kadın yüzü, çoğunlukla bazen bir tutkunun, bazen bir çocuksuluğun, bazen bir yorgunluğun sadece aynasıdır ve aynadan yansıyan bir görüntü kadar hızla akıp gider. Bir erkek açısından bir kadının yüzünü yitirmek çok daha kolaydır. Geçen yılların o çehrede yarattığı değişiklikler, ışık ve gölge oyunu gibidir, üstelik giysiler her defasında kadının yüzünü farklı çerçeveler içinde gösterir. O zamanlar henüz yeni bir genç kız olduğum için senin unutkanlığını anlayabilecek durumda değildim. Seninle ölçüsüz ve sürekli ilgilendiğim için iç dünyamda senin de sık sık beni düşüneceğini ve bekleyeceğini sanan çılgınca bir düşünce vardı. Yoksa aslında senin için bir hiç olduğumu, bana ait herhangi bir hatıranın en hafif şekliyle bile seni etkilemediğini bilseydim şayet, sanırım soluğum kesilirdi.' (Tanıtım Bülteninden) )
Henüz inceleme eklenmemiş.
📚"Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.."
📚"Ve öyle sanıyorum ki, beni ölüm döşeğimden çağırsaydın bile, yataktan kalkıp seninle gittme gücünü toplardım.."
📚"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"