Ali Rıza Binboğa - Yarınlar Bizim Otobiyografi
Ali Rıza Binboğa - Yarınlar Bizim Otobiyografi
Sert bir iklimde, dağların eteklerinde doğan bir köy çocuğunun zorlu yaşam mücadelesini, azmini yansıtan; o çocuğun yıllar içinde öğretmen, mühendis ve müzisyen olup büyük başarılara imza atışının sürükleyici öyküsü... Ama bu kadar da değil. Köy Enstitüsü iklimini yansıtan öğretmen okulunun idealist öğretmenleri, İTÜ'ye girişteki badireler, 1960'lı yılların gençlik önderleri, atak mühendislik yılları, 1975 Eurovision Yarışması Türkiye elemelerinde halk oyu birinciliğinin elinden alınmasına rağmen müzik dünyasına hızlı giriş; sahne, tiyatro ve sinema çalışmaları ve pek çok ünlü sanatçı ile kesişen yollar, 12 Eylül yıllarındaki sahne yasağıyla birlikte müzik dünyasından uzaklaştırılma, geçim kavgası için zorunlu olarak başlayan ticaret hayatının bir müzik insanına ters doğası, telif haklarının ülkemizde yerleşmesi için girdiği zorlu mücadele ve yol arkadaşı besteciler...Ali Rıza Binboğa'nın kitabı akıcı üslubuyla okuru içine çekiyor. Bu otobiyografi sadece yazarı tanıyanlara seslenmiyor, aynı zamanda bugünün gençlerine, sanatçı adaylarına da ilham veriyor. Yeri geldiğinde sanatçı kendisiyle dalga geçiyor; yeri geldiğinde tutkusunu, yaratıcılığını ya da acılarını abartısız bir biçimde gözler önüne seriyor. Alttan alta görünen şey ise mücadeleci bir kişiliğin kendini gerçekleştirmesi... Uzun yıllar önce Ali Rıza Binboğa'dan yaşam öyküsünün bazı kesitlerini dinlemiştim. Aslında her bir kesit, romanlara konu olacak kadar ilginçti. Kitabı da yarım bırakılamayacak kadar sürükleyici. Ali Rıza çok coşkulu, çok heyecanlıdır. O coşku ve heyecanını dostlarına da yansıtır. Otobiyografisini okuyunca da göreceksiniz, geçen yıllar, yaşadığı zorluklar onun bu coşkusundan, heyecanından bir şey eksiltememiş.Prof. Dr. İsa Eşme, eğitimci, araştırmacı yazar, Yükseköğretim Kurulu eski Başkan VekiliBinboğa'nın Eurovizyon Şarkı Yarışmasında gasp edilen birinciliği konusu günlerce gazetelerin birinci sayfalarında manşet oldu. TRT'den çıt çıkmıyordu. Ama o küsmedi, yılmadı çünkü halkın gönlünde taht kurmayı başarmıştı. Müzik camiasında zirvelere çıktı. 'Yarınlar Bizim' hit olup patlamıştı. Arkasından 'Baharım Sensin', 'İlköğretmen', 'Türkiyemin Kızları' geldi. Müzik dünyasının, sinemanın kapıları ona birer birer açıldı. Ciddi bir müzik kurumu elinden tutsa, muhtemelen uluslararası bir sanatçı olurdu. Zira müthiş bir ciğeri, 2 oktav sesi vardı, opera sanatçılarına özgü yeteneklere sahipti. Aynı zamanda da şarkı sözü yazarı ve bestekârdı.Kitabı okurken gözlerim doldu ve o günleri yeniden yaşadım. Yaşamını akıcı bir dille kaleme alırken geçmişi hatasız biçimde, çok iyi harmanlaması kitaba ayrı bir değer katmış. Erkan Özmen, gazeteciSoyadını, eteklerinde doğduğu dağlardan alan Ali Rıza Binboğa'nın, binlerce engeli aşıp öğretmenlikten İTÜ'ye, oradan yüksek mühendisliğe uzanan yolculuğunda yakalandığı müzik tutkusu, onu sanat dünyasının zirvelerine taşıdı. Binboğa'nın öz yaşam öyküsü, sıkıntı ve yokluk dolu bir ortamda doğan bir çocuğun, Cumhuriyet'in sunduğu olanaklarla nasıl yeniden doğduğunun güzel bir örneğini oluşturur. Ali Rıza Binboğa, yaşam direncini ve sevincini, büyük bir içtenlikle kaleme alıp okunmaya değer bir eser ortaya koymuş.Dr. Turgut Enginoğlu (Tanıtım Bülteninden) )
Henüz inceleme eklenmemiş.
Henüz alıntı eklenmemiş.