"Islanmışsın benim için" diye mırıldandı ve bakışları bedenimden aşağıya, parmaklarıyla beni aralamakta olduğu yere kaydı. "Buran da güzelmiş. Pembe ve pürüzsüz. Çok yumuşak. Bugün ağda yaptırmadın, değil mi?" Başımı iki yana salladım. "Güzel. Değil on saat, on dakika bile bekleyebileceğimi sanmıyorum sana dokunmadan çünkü." Bir parmağını dikkatlice içime kaydırdı. Öyle çırılçıplak ve sere serpe yatmış, kadınlar hakkındaki derin bilgisi Brezilya ağdasının kurallarına hâkimiyetinden anlaşılan bir adam tarafından parmaklanmanın yarattığı da-yanılmaz teslimiyet hissiyle kapandı gözlerim. Hem de kendisi hâlâ tümüyle giyinik olan ve yanımda yere diz çökmüş olan bir adam tarafından... "Ne kadar darsın." Gideon parmağını çekip, sonra yeniden daldırdı nazikçe. Sırtım kavislendi parmağını iştahla kavrarken. "Ve ne kadar açgözlü. En son düzülmenin üzerinden ne kadar zaman geçti?" Zorlukla yutkundum. "Meşguldüm. Tezim, sonra iş başvuruları, taşınma..." "Epeyce olmuş demek." Elini geri çekti ve bu kez iki parmağını soktu içime. Ağzımdan dökülen zevk iniltisine engel olamadım. Yetenekli elleri vardı adamın, kendinden emin, becerikliydi. Ve her istediğini alıyordu onlarla. "Korunuyor musun Eva?" "Evet." Ellerim minderlerin kenarlarını kavrıyordu sımsıkı. "Tabii ki." "Sana temiz olduğumu ispatlayacağım, sen de aynısını yapacaksın ve sonra da içine gelmeme izin vereceksin." "Tanrım, Gideon." Yanıp tutuşuyordum onun için, kalçalarım içimdeki parmaklarının etrafında daireler çiziyordu utanmazca. Beni hemen boşaltmazsa kendi kendime alev alacakmışım gibi hissediyordum. Sana Soyundum Sylvia Day
Genel
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!