OKUMADIM , O BENİ OKUDU Uygulama kitabı sekiz günde okuduğumu söylüyor ama ben biliyorum iki günde taştım.
Sekiz gün boyunca yalnızca taşkınlığımın yankısı sürdü. Kambur ’u okumak, bir insanın kendi ağırlığını fark etmesi gibi. Başta...
OKUMADIM , O BENİ OKUDU Uygulama kitabı sekiz günde okuduğumu söylüyor ama ben biliyorum iki günde taştım.
Sekiz gün boyunca yalnızca taşkınlığımın yankısı sürdü. Kambur ’u okumak, bir insanın kendi ağırlığını fark etmesi gibi. Başta sırtında sadece bir eğrilik sanıyorsun; sonra o eğriliğin zamanla ruhuna da yerleştiğini anlıyorsun.
Okudukça kamburun büyüyor, sözcüklerin içine siniyor.
Sanki Şule Gürbüz bir aynayı değil, bir yara izini tutuyor önüne. Bazı kitaplar okunmaz; üzerimizden geçer, bizi kendi ritminde eğip büker.
Kambur tam da öyle bir kitap.
Okumakla bitmedi, içimde hala sürüyor.
Belki ben onu bitirmedim, o beni bitirdi. Daha doğrusu, eğdi, büktü, hatırlattı; insanın sırtı kadar kırılgandır ruhu da. Ve şimdi, kitap bitti diyor.
Ama ben hala aynı cümlede kamburumla birlikte eğiliyorum.
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!