Dostoyevski ‘nin dünyasına ilk defa bu kitapla girme şansım oldu. Yıllar önce filmini izlemiş olduğum, içeriğini az çok bildiğim ve sabırsızlıkla okumayı beklediğim bir eserdi. Yalnız enteresan tarafı şu ki kendime çok yakın bulduğum bu kitabı her...
Dostoyevski ‘nin dünyasına ilk defa bu kitapla girme şansım oldu. Yıllar önce filmini izlemiş olduğum, içeriğini az çok bildiğim ve sabırsızlıkla okumayı beklediğim bir eserdi. Yalnız enteresan tarafı şu ki kendime çok yakın bulduğum bu kitabı her elime alışımda bana huzursuzluk verdi.
Akıcı geçmesine rağmen her sayfayı çevirdiğimde acaba şimdi hangi gerçekle karşılaşacağım diye her seferinde farklı bir ağrı saplandı yüreğime.
Evet doğru okudunuz insanın kendisiyle yüzleşmesini sağlayan psikolojik analizlerle dolu harika bir klasik. Ben kendi yeraltı dünyamla önceden yüzleştiğim için bazı şeyleri tekrardan hatırlamama sebep oldu.
Yeraltı dünyasıyla yüzleşmemiş veya yüzleşmeye cesaret edemeyenlere yardımcı olan bir eser okuyacaksınız. “Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek , tam manasıyla bir hastalık “ kesiti iç dünyamı tasdikleyen bir cümle oldu.
Bu klasiği, gerçekten her şeyi fazlasıyla anlayanlara öneririm çünkü sıradan kişilere sıkıcı gelebilir.
Sizi de anlıyorum diyerek empatik bir yaklaşımla onlara da hak veriyorum.
Hangimiz şanslıyız siz karar verin Keyifli okumalar ...
Kitapla kalalım
Yorumlar (0)
Yorum yapmak için giriş yapın
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!